22817
post-template-default,single,single-post,postid-22817,single-format-standard,stockholm-core-2.2.9,select-theme-ver-8.8,ajax_updown,page_not_loaded,,qode_menu_,wpb-js-composer js-comp-ver-7.2,vc_responsive

Kentsel gündemin parlayan yıldızı: Koruma Sektörü ve Yol Haritaları

Son on yılda koruma kavramını gündemine alan ve bu doğrultuda proje geliştiren ve uygulama yapan yerel yönetimler, önemli bir farklılık ve farkındalık yarattılar. Bu süreç büyük ölçüde ÇEKÜL Vakfı ile işbirliği içinde ve Tarihi Kentler Birliği’nin çatısı altında gelişti. TKB’nin 2000 yılından bu yana gerçekleştirdiği, kısaca 5B olarak nitelediğimiz “bilgilendirme, bilinçlendirme, buluşma, başarı, bakış” başlıkları altında yer alan kapsamlı çalışmalar, gelecekteki başarının da ipuçlarını içeriyor.

denizli3

Tarihi Kentler Birliği’nin son on yıllık başarısının ardında; kentsel sorunların büyüklüğü karşısında, valilik, belediye, özel sektör ve sivil toplum örgütlerini bir araya getirerek yeni çözüm önerileri geliştirme çabası yatmaktadır. Gerçekten de TKB çatısı altındaki doğal birliktelik, kentlerin bereket, birikim ve beceri kaynaklarını değerlendirerek yeni kent kurgularını oluşturmalarını sağlamaktadır.

Artık kentlerimizde, rekabet avantajı yaratan, farklılıklarını görünür kılarken yeni kalkınma fırsatları yaratan, yalnızca tek bir kentin değil tüm bölgenin birikimini de harekete geçiren stratejileri oluşturmak zorundayız. Kentler ancak bu sayede kendi geleceklerini kurgulama imkânı elde edebilecektir.

Kentsel korumada çağdaş yaklaşımlar

Günümüzün dünya koşulları ve yaşanan deneyimler, kentlere yeniden yapılanma çabalarında yol gösteren bir dizi yeni yaklaşımı ve yeni kavramları gündeme getirmiş bulunuyor. Yeni fırsatlar ve yeni bir gelecek arayışı içindeki kentlerin oluşturduğu stratejilerde, bu yeni anlayış ve ilkelerin öncelikle gözetildiği, ‘insan’ ve ‘vizyon’ odaklı bir planlama ve yönetim anlayışının giderek egemen olduğu görülüyor. Bu bağlamda, uluslararası ölçekte kabul gören bazı kavram ve yaklaşımları şöyle özetlemek mümkün:

  • Kentsel gelişmenin kontrolsüzce yayılmasını önleyen, büyümenin kent merkezine odaklanmasını sağlayan bir planlama teorisi olan ‘Akıllı Büyüme’ (Smart Growth),
  • Kentsel çevrenin ve mevcut konut stokunun iyileştirilmesi, sosyal ve kültürel olanakların artırılması, toplumsal kalkınma ve halk katılımının özendirilmesini öngören ‘Avrupa Kentsel Şartı’ (European Urban Charter),
  • Kent merkezlerini çekici ve işler kılacak tasarımlarla yeniden canlandırılmasını ve dönüşümünü ele alan ‘Kentsel Rönesans’ (Urban Renaissance),
  • Kentlerin mekânsal, toplumsal ve ekonomik gelişimini bütüncül bir şekilde alan, yatırımcılara fırsat alanları yaratan bir vizyonla öncü projeler sunan ‘Kentsel Gelişim Strateji Çerçevesi’ (Urban Development Strategy Framework).

Ulusal ölçekte ise, özellikle Tarihi Kentler Birliği ve ÇEKÜL Vakfı’nın söylem ve eylemlerinde açık ifadesini bulan anlayış ve ilkeler, şu başlıkları içeriyor:

  • Tarihi ve kültür öncelikli kentsel dönüşüm ve gelişim,
  • Havza ve bölge ölçeğinde bütüncül yaklaşım,
  • Kamu, yerel, özel ve sivil işbirliği,
  • Yapı, sokak, doku, mahalle, kent, havza ve bölge ölçeğinde proje geliştirme anlayışı, (7 Bölge 7 Kent, Kendini Koruyan Kentler, Havza Birlikleri)
  • İş odaklı proje geliştirme anlayışı (Kent Atölyeleri),
  • Katılımcı karar alma süreçlerine dayalı yönetim anlayışı,
  • Kültürel miras eğitim programlarıyla gerçekleştirilen toplumsal bilinçlendirme (Kentler Çocuklarındır, Yaz Okulları)
  • Geçmiş ile bugünün gelecekte barışması (Barışan Kentler)

Ulusal ve uluslar arası düzeylerde öne çıkan bu başlıklara yakından bakıldığında, kentlerimizi geleceğe hazırlayacak yeni yol haritalarının strateji ve önceliklerinin temel hedefleri belirgin hale geliyor:

  • Kentsel gelişimin kontrollü ve denge içerisinde gerçekleştirilmesi,
  • Koruma, gelişme ve dönüşüm ilişkisinin bütüncül bir anlayışla ele alınması,
  • Ulaşım olanaklarının ve çeşitliliğinin artırılması,
  • İşbirliklerinin teşvik edilmesi,
  • Kent kimliğinin güçlendirilmesi,
  • Toplumsal ve ekonomik bütünleşmenin sağlanması,
  • Kentsel ve bölgesel bütünleşme ortamlarının yaratılması,
  • Tarihi ve kültürel mirasın kentsel gelişim ve dönüşüm sürecinde öncelikli gündem olarak ele alınması

Koruma sektörünün parlak geleceği

Kentleri kimlikli bir geleceğe taşıyacak yaklaşımlar ve bu doğrultuda geliştirilen projeler, koruma sektörünün gelecek yılların parlayan yıldızı olacağını ortaya koymaktadır. Bir başka deyişle gelecek on yıl, kentlerin yenide yapılanmasında inşaat sektörü yerine koruma sektörünün, klasik planlama yaklaşımı yerine stratejik planlama yaklaşımının önemli olacağının göstergeleridir.  Bu açıdan bakıldığında, TKB ve ortakları olan kentler, gelecek 10 yıllık planlamalarında iki gündem maddesini şimdiden ele alma zorunluluğu ile karşı karşıyadır:

  1. Koruma Sektörü
  2. Yol Haritaları (Stratejik Planlar)

1) Koruma Sektörü

Günümüzde inşaat ve gayrimenkul sektörü ekonominin en dinamik ve katma değeri yüksek sektörlerinin başında gelmektedir. Her iki sektörün gelişimi, son yıllarda finans sektörü ile kurulan çözüm ortaklıkları sonucunda zirveye çıkmış bulunuyor. Son küresel kriz her iki sektörü durağan hale getirse de gelecek beklentisi yüksektir. Öte yandan TKB üyesi 254 yerel yönetimin son on yıllık performansları ve uygulamaları göz önüne alındığında, bu sektörlerden koruma sektörünün gelecek 10 yıllık süreç içinde öne çıkacağı rahatlıkla öngörülebilir. Anadolu coğrafyasındaki; antik kentler, anıtsal yapılar, sivil mimarlık mirası, geleneksel yaşam kültürü ve doğal yaşam alanlarındaki kültürel zenginlik ve çeşitlilik, koruma sektörünün en önemli potansiyelini oluşturmaktadır.

ÇEKÜL Vakfı, TKB ve ortaklarının kendi kaynakları ve ‘200 Ortak 200 Eser’ programı çerçevesinde gerçekleştirdikleri projelerin de, koruma sektörünün önemli alt başlıklarını oluşturdukları görülmektedir:

  • Rölöve, restorasyon, restitüsyon,
  • Sokak sağlıklaştırma,
  • Geleneksel çarşıları canlandırma,
  • Havza birlikleri,
  • Kendini Koruyan Kentler,
  • Köyler Yaşamalıdır,
  • Barışan Kentler,
  • Kent Atölyeleri,
  • Kaleli Kentler program ve projeleri gibi.

Bunların yanı sıra, özellikle 5366 sayılı Yenileme Yasası çerçevesinde geliştirilen ya da geliştirilecek projeler dikkate alındığında, yenileme projeleri de sektörün potansiyelini ortaya koymaktadır.

2) Yol Haritaları (Stratejik Planlar)

Kentlerin geleceklerinin kurgulanmasında Yol Haritaları’nın önemi gittikçe artacaktır. Yol Haritası sistematiği, halkın planlamadaki karar süreçlerine katılma yöntemlerinin belirlenmesini zorunlu kılarken, halkın yaşam alanlarının yeniden tasarlanmasında söz sahibi olmasını da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle, ortak değerlerin bir vizyon etrafında ele alınması ve ortaya konulan stratejik hedeflerin taraflar tarafından benimsenmesi için stratejik iletişim yönetiminin doğru yapılması gerekmektedir. Bu yeni planlama ve yönetim anlayışı çerçevesinde;

  • İnsan ve vizyon odaklı kentsel gelişme,
  • Kentsel, kurumsal ve kültürel dönüşüm,
  • Yerel ekonominin canlandırılması,
  • Çevre ve kültür değerlerinin korunması,
  • Planlama ve altyapı ilişki sistemi,
  • Kamu, yerel yönetimlerle özel sektör ve sivil toplum örgütlerinin işbirliği,
  • Eşitlik fırsatlarının yaratılması,
  • Disiplinler arası çalışma ortamlarının sağlanması,
  • Proje yönetimi gibi konular, yol haritalarının hazırlanmasında önem kazanacaktır.

Kentsel koruma, gelişme ve dönüşüm süreçlerinde, bütüncül bir yaklaşımın sağlanması için kentlerin yol haritaları hazırlanırken; “Kent Ekonomisi”, “Kültür ve Turizm”, “Dönüşüm ve Gelişim” ve “Bütünleşme” ana temaları çerçevesinde stratejiler, program ve projeler ile eylem alanları ortaya konulmalıdır.

Örnek Çalışma: Denizli Yol Haritası

Denizli Belediyesi’nin koordinatörlüğünde, ÇEKÜL Vakfı’nın gönüllü desteği ve Denizli Danışma Kurulu üyelerinin etkin katılımı ile hazırlanan Taslak Yol Haritası kamuoyu ile paylaşılma aşamasına gelmiştir. Denizli Yol Haritası; hedeflerin ve eylem alanlarının ortaya koyduğu program ve projelerin uygulanması için kamu, yerel, özel ve sivil işbirliğinin oluşturulmasını amaçlamaktadır.

Denizli Yol haritası, son on yılda kentin sanayi alanındaki gelişimi, uluslararası girişimcilik başarısı ve sahip olduğu çeşitliliğin üzerine kurgulandı. Temel stratejinin uygulanması için belirlenen amaçlar ve öncelikli gündem maddeleri; kentsel ve bölgesel dinamiklerin ortaya çıkarılması, birikim ve becerilerin yeni başarılara dönüştürülmesi, birikimlerin birleştirilmesi ve yeni fırsatların değerlendirilmesi olarak belirlendi.

Denizli’nin bugüne kadar ortaya koyduğu beceri ve başarı ile coğrafyanın sunduğu bereket dikkate alınarak seçilen anahtar kelimeler, hedef ve eylem alanlarının oluşturulmasını sağladı:

  • “7T” : Tarım, tekstil, turizm, tarih, termal, teknoloji ve traverten
  • Çeşitlilik yönetimi
  • Markalaşma
  • Öncülük
  • Uluslararası ilişkiler
  • Girişimcilik

“Girişimci birikim ve başarının, bölgenin bereketi ile çeşitlendirildiği, sürdürülebilir dinamik bir kent”  olarak belirlenen Denizli’nin vizyonunu hayata geçirmek için Danışma Kurulu ile yapılan toplantılar sonucunda, dört temel stratejik hedef kurgulandı:

Stratejik Hedef 1: Kent Ekonomisinin Yeniden Kurgulanması

Stratejik Hedef 2: Kültür ve Turizm Öncelikli Yeni Yaklaşımların Ortaya Konulması

Stratejik Hedef 3: Dönüşüm ve Gelişim Kurgusunun Yeniden Tasarlanması,

Stratejik Hedef 4: Bölgesel ve Kentsel Bütünleşmenin Sağlanması,

 

Stratejik hedeflere ulaşmak üzere 16 hedef,  44 eylem alanı ortaya konuldu.

denizli2

Denizli Gelişim Strateji Çerçevesi iki boyutlu tasarlandı:

  1. Kentsel Ağ Sistematiği: Bir yandan merkez ilçeyi diğer ilçelere, bir yandan da kenti bölgedeki diğer kentlere bağlayan bölge ölçeğinde yeni Kentsel ağ sistematiği, kent ve bölge ekonomisinin geliştirilmesi yönünde önemli fırsatlar sunmaktadır.
  2. Kentsel Doku Sistematiği: Kent Sapanı, Koridorlar (kentsel gelişme ve doğal yaşam), Odaklar (noktasal ve grup odaklar), Akslar (kent merkezi aksı ve stratejik akslar), Kenarlar (İzmir, Ankara, Antalya yol kenarları ) ve Üçgen (Kirişhane, Kaleiçi, Hükümet Konağı) olmak üzere 6 önemli alt bileşen ortaya konulmuştur.

Denizli Gelişim Strateji Çerçevesinin ana omurgasını ise,

  • Kentsel Gelişme
  • Kentsel Dönüşüm ve Gelişim
  • Doğal Bölgeler
  • Tarihi ve Kültürel

Sanayi olmak üzere 5 bölge oluşturmaktadır.

denizli1

Sonuç

Tarihi Kentler Birliği’nin 10 ve ÇEKÜL Vakfı’nın 20 yıllık deneyimi dikkate alındığında, iki önemli sonuçla karşılaşmaktayız:

  • Gelecek yıllarda koruma sektörünün önemi artacak ve inşaat sektöründen daha fazla katma değer yaratacaktır.
  • Yol Haritaları kentlerin geleceğinin kurgulanmasında önemli bir stratejik belge olacaktır.

Bu öngörülerden hareketle, her iki sivil toplum örgütünün elde ettiği birikim ve başarı’nın, yeni bir bakış açısı ile değerlendirilmesi ve aşağıdaki önerilerin kamu, yerel, özel ve sivil ortamlarda tartışılmaya başlanması zorunlu bir hedef olarak ortaya çıkmaktadır.

  • ‘Tarihi Kentler Birliği Yol Haritası’
  • ‘Koruma Odaklı Yol Haritaları’
  • ‘Kent Yol Haritaları’
  • Koruma Sektörü Gündemi
  • ‘Koruma Fonu’ kurulması
  • ‘Koruma Eğitimi’ çalışmaları

Bugün gelinen aşamada, yapılacak tüm çalışmaların ‘Ulusal Koruma Stratejik Planı’ çerçevesinde olması gerekmektedir. Hızla gelişen koruma sektörünün, plana, programa, yasal düzenlemelere, kurumsal işbirliği yapılarına, yetişmiş işgücüne ve en önemlisi de proje finansmanına gereksinimi olacaktır. Bu nedenle;

  • TKB Kurumsal Yol Haritası
  • TKB ortağı kentlerin Koruma Odaklı Yol Haritaları
  • Ulusal Koruma Strateji Planı

hazırlanmalı, Tarihi Kentler Birliği koruma sektörünün hızlı gelişmesine önder olmalıdır.

 

 

A. Faruk Göksu

ÇEKÜL Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi