22715
post-template-default,single,single-post,postid-22715,single-format-standard,stockholm-core-2.2.9,select-theme-ver-8.8,ajax_updown,page_not_loaded,,qode_menu_,wpb-js-composer js-comp-ver-7.2,vc_responsive

Kentsel Planlama ve Kentsel Altyapı İlişkisinde Yeni bir Dönem; Kentsel Dönüşüm

Özet

Ülkemiz planlama deneyimi kapsamında, planlama ve altyapı entegrasyonunu sağlayan çok az kent ve yerleşim bulunmaktadır. Özellikle kentleşme hızının yüksek olduğu son 25-30 yıllık süreç içinde, kentsel altyapı yatırımları sürekli planlamanın ardından gelmiş ve kentlerimizde  yeterince de kentsel standartlara ulaşılamamıştır.

Kentsel planlama ve kentsel altyapı ilişki sisteminin yeterince oluşturulmamasının iki önemli nedeni bulunmaktadır. Birincisi, kentleşme hızı yüksekliği, ikincisi ise kentsel ekonominin yetersizliğidir. Kentsel planlama ve altyapı ilişkisinin, kent işletmesi ve kent ekonomisi gibi kavramların yanı sıra  kentsel form ve kentsel mekan yaratma gibi kavramları da ön planda tutan bir boyutu bulunmaktadır.

Günümüzde, akıllı gelişmenin (smart growth) en önemli kriterlerini oluşturan söz konusu kavramlar arasındaki ilişkilerin ölçeği ve gücü, kentsel planlamanın kalitesi ve uygulanabilirliği ile doğrudan ilgilidir.

Kentsel Dönüşüm sürecinin toplumsal, mekansal ve ekonomik boyutlarını ele alan bir yaklaşımla yeniden başladığı günümüzde, kentsel planlama ve kentsel altyapı ilişki sisteminin yeniden kurulması gerekliliğinin önemi ortadadır.

Kentsel Dönüşüm sürecinde ele alınması gereken diğer bir önemli konu ise Kentsel Altyapı Yönetimi’dir. Kentsel Altyapı Yönetiminde, kamu ve özel sektör işbirlikleri ile katılım  konuları  öncelikli gündem maddelerini oluşturmaktadır.

Son projeksiyonlara göre, dünyada, 2015 yılına kadar kent sayısı ve kentlerin ölçeği hızla artacaktır. Nüfus yoğunluğu ve kentsel hizmet ölçeğinin büyümesi ile  kıt kaynakların kullanımının ve yönetimi konuları önemini artıracaktır. Kent yönetiminin ve yöneticilerinin hazırlıklı olması gerekmektedir.

Ayrıca, kentlerin birçoğunda gecekondu, kaçak yapı gibi mekansal sorunlar ile kentsel yoksulluk gibi toplumsal sorunlar ile kamu kaynaklarının yetersiz olması sorunları da eklendiğinde, kentsel planlama ve kentsel altyapı yönetimi konuları daha da önem kazanacaktır.

Bildiride, planlama ve altyapı ilişki sistemini oluşturan kavramlar ve mekanizmalar ele alınacak, kentleşme gündemimizin birinci  konusu olan kentsel dönüşüm kavramı çerçevesinde ise AB’ kriterleri çerçevesinde, stratejik hedefler ve stratejilerin neler olması konusunda görüşler ele alınacaktır.

Ayrıca, kentsel altyapı yönetimi stratejileri ve politika oluşturma çerçevesinin bölgesel, kentsel, ekonomik olarak toplumsal güçler tarafından nasıl yönlendirildiğine ilişkin konulara da değinilecektir.

Son olarak, kentsel dönüşüm gelişimleri dikkate alınarak, Yeni Kentsel Düzen’in oluşturulması için yeni kentleşme vizyonu, strateji ve politikaların ne olması gerekliliği ortaya konulacak, kentsel planlama ve kentsel altyapı ilişki sisteminin genel konuları tartışmaya açılacaktır.

Yeni Bir Dönem Kentsel Dönüşüm ve Stratejik Planlama

Kentleşme sektörünün en öncelikli ve önemli gündem maddesini Kentsel Dönüşüm ve Stratejik Planlama oluşturmaktadır. Tartışmalar, uygulamalar ve yasal düzenlemeler ile ekonomideki olumlu gelişmeler dikkate alındığında bu süreç  uzun yıllara devam edecektir.

Ülkemiz kentleri son 30 yıldır yaşadığı kentsel dönüşüm sürecinde yalnızca mekansal gelişmeyi dikkate almış ve özellikle kentsel dönüşümün en önemli boyutu olan toplumsal ve ekonomik  gelişmeyi pek dikkate almamıştır. Bu süreç içinde pek dikkate alınmayan ve sürekli olarak yapılaşmadan sonra gündeme gelen ve yeterli standartları sağlamayan kentsel altyapı konusu da sürekli olarak ikinci plana atılmıştır.

AB giriş sürecinde, özellikle sürdürebilir kalkınma stratejisi kapsamında ele alınması zorunlu olan ekonomi, ekoloji ve eşitlik (3E) kavramları çerçevesinde, ülkemizde ise dönüşümün kentsel, kurumsal ve kültürel (3K) boyutları ile alınması zorunlu hale gelmiştir.

esk1

İnsan ve vizyon odaklı bir kentsel gelişmenin sağlanacağı ortamların ve projelerin yaratılması için farklı bir dönemin başlaması gerekliliği, kentleşme gündemimizin en önemli maddesini oluşturmaktadır. Bu ilişkiler sistemi kentsel dönüşüm süreci kapsamında; dönüşümün, mekansal boyutunun yanı sıra toplumsal ve ekonomik boyutunu da vurgulamaktadır.Hiç kuşkusuz bu ilişkiler sisteminin kurulması ve geleceğin kurgulanması göz önüne alındığında ise ortak bir vizyon  ve amaç doğrultusunda stratejik hedeflerin ve öncelikler ile plan, program ve proje’lerin (3P) ortaya konulduğu, politikalar ve ilkeler  demeti olan stratejik planlamanın önemi ortaya çıkmaktadır.

Ayrıca, bu ilişki sistemi kaçınılmaz olarak bütüncül bir planlama yaklaşımı çerçevesinde, insan ve mekan ilişkisinin yeni bir boyutta ele alınmasını sağlayacaktır. Böyle bir yapı, kaçınılmaz olarak, Yeni Kentsel Düzen’in kurulması gerekliliğini de kentleşme sektörünün en önemli ve öncelikli konusu yapmaktadır.

Önemli olan, sürdürebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde, kentleşme gündemimizi yeniden belirlemek ve gelişen dünya kentlerinin gündemi ile ülkemiz kentlerinin gündemi arasında deneyim transferi sağlayacak ilişkiler kurmak olmalıdır.

Kentsel Planlama ve Kentsel Altyapı İlişkisi

Kentlerimizde, düzensiz yapılaşma ile eksik ve yetersiz altyapı sorunları sürekli yaşanmıştır. Kentsel büyümenin iki önemli bileşeninden biri olan kentsel planlama ile diğeri olan kentsel altyapı arasındaki ilişkinin doğru kurulamamasının en önemli olarak nedeni hızlı kentleşme ve altyapı maliyetlerinin yüksek oluşu gösterilmiştir.

kentselaltyapi1

Sürdürebilir kentsel büyüme; kentsel form ve kentsel mekan ile kentsel ekonomi ve kentsel işletme arasındaki etkin iletişimin gücüne bağlı olarak sağlanacaktır. Planlamanın önemli gündem maddelerinden biri olan akıllı büyüme (smart growth), bu ilişkiler sisteminin doğru kurulmasının yanı sıra kentsel toprağın yeniden kullanımının stratejilerinin yeniden belirlenmesinin şartlarını ve önceliklerini belirlemesi açısından önemlidir.

Kentsel altyapı standartlarının yükseltilmesi ve planlama ile birlikte altyapı ilişki sisteminin kurulma gerekliliği, kentsel dönüşümün en öncelikli konusu olacaktır. Bu nedenle, planlama ve altyapı yada plancı ve mühendis arasındaki disiplinler arası çalışma ortamlarının geliştirilmesi için de yeni yaklaşımların ele alınması gerekmektedir.

Kentsel dönüşüm ve stratejik planlama yaklaşımı, kentsel planlama ve kentsel altyapı ilişki sisteminin yeniden kurulmasını kaçınılmaz hale getirirken,  kentsel altyapı yönetimini ise öncelikli bir konu olarak gündeme getirecektir. Kentsel altyapı yönetimi kapsamında, yönetimin organizasyon yapısı ve kurumlar arası ilişkilerdeki yetki ve sorumluluklar ile, günün koşulları çerçevesinde yeni yöntem ve yaklaşımların da yeniden ele alınması zorunluluğu doğacaktır.

Ayrıca, altyapı finansmanı konusunda özellikle kamu ve özel sektör işbirliğine dayalı projelerin geliştirilmesi yönetim konusunun çeşitlendirilmesi ve sorumluluk paylaşımının sağlanması açısından ele alınması gerekli diğer konulardan biridir. Kentlerimizin büyük bir çoğunluğun yapılanmasını tamamladığı ve altyapı eksikliği bulunduğu ve kentsel dönüşümün özellikle deprem riski bulunan başta İstanbul olmak üzere hızlanacağı dikkate alındığında ise altyapı finansmanı konusun bir kez daha önemini artırmaktadır.

 

 Yeni Kentsel Düzen Gerekliliği

Son 30 yıllık süreç içinde, mevcut 100 konut stokunun, 77 adedinin, son 30 yıl içinde yapılmış olması, kentleşme sürecini ne kadar hızlı yaşadığımızı ve depremler nedeni ile toplam konut stokumuzun, son 100 yılda, yaklaşık %3.5 lik bir bölümünü ve Marmara depreminde ise bölge yerleşmelerinde, % 30 luk bir stokun kaybedilmesi, yeni kentsel düzenin kurulmasını zorunlu hale getirmektedir.

Kentlerimizin içinde bulunduğu durum dikkate alındığında dönüşümün mevcut yaklaşımlar ve klasik planlama anlayışı ile sağlanmasının pek mümkün olmadığı ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, kentlerimizin bir çoğunda yaşanan toplumsal ve ekonomik zorlukların ve sorunların çözümü için de yeni bir anlayışın ortaya konulması gerekliliği ortaya çıkmaktadır.

Yeni kentsel düzen, geleceğin kurgulanması için sorunların ve fırsatların, yeni bir planlama anlayışı içinde yeniden ele alınmasını sağlarken, kentlerin geleceklerini ortak bir vizyon ve stratejik hedefler doğrultusunda nasıl kurgulanacağını ortaya koyacak ve kentlerin yönetim anlayışının, araçlarının ne olması gerektiğini ortaya koyacaktır.

Bölgeler arası dengesizlikler, kentler arası  dayanışma ortamları ve işbirliklerinin kurulamaması mevcut kentsel düzenin mekanizmalarının geçerliliğinin yitirildiğinin en önemli göstergeleridir. Yeni kentsel düzenin kurulabilmesi için;

  • Kurumsal,
  • Finansal
  • Yasal

boyutları içeren yeni bir yapılanmaya gereksinim vardır. Yeni yapılanma kentler arası ittifakları, kesimler arası işbirliklerini ve proje ortaklıkları ile yeni planlama ve tasarım anlayışı ile kentsel teknik ve sosyal altyapı standartlarının yeniden ele alınmasını gündeme getirecektir.

Yeni kentsel düzenin kurulabilmesi için kurumsal, finansal ve yasal boyut çerçevesinde;

  • insan ve vizyon odaklı kentsel gelişme,
  • kentsel, kurumsal ve kültürel dönüşüm,
  • yerel ekonominin canlandırılması,
  • çevre ve kültür değerlerinin korunması,
  • planlama ve altyapı ilişki sistemi,
  • kamu-özel sektör ve sivil toplum örgütlerinin işbirliği,
  • eşitlik fırsatlarının yaratılması,
  • disiplinler arası çalışma ortamlarının yaratılması,

vb gibi konulara yönelik çalışmalar önem kazanacaktır.

 

A.Faruk GÖKSU

Kentsel Strateji Ltd.Şti.