24742
portfolio_page-template-default,single,single-portfolio_page,postid-24742,stockholm-core-2.2.9,select-theme-ver-8.8,ajax_updown,page_not_loaded,,qode_menu_,wpb-js-composer js-comp-ver-7.6,vc_responsive

Sular Coğrafyası Depremi Raporu

“Enkaz kaldırılmaya devam sokaklar, caddeler, mahalleler ve geleneksel çarşılarda oluşan büyük boşluklar, yıkılmayı bekleyen ağır hasarlı ve orta hasarlı binalar, enkazdan kapanan yollar, çadır ve konteyner kentlerde ağır yaşam koşulları, sokaklarda donuk ve çaresiz bakışlar, hasarlı binalardaki evlerden ve dükkanlardan çıkarılmaya çalışılan eşyalar, yardım ve tespit çadırlarında uzun kuyruklar, yıkılmış kamu binaları yerine kurulan çadırlar ile az hasarlı kamu binalarında hizmet vermeye çalışan kamu görevlileri, geçici çadır ve konteyner dükkanlarda alış veriş yapanlar, yerleşim yerlerinin giriş ve çıkışlarında yol kenarına dökülen enkazlar, enkaz altında kalan araçların depolandığı araç mezarlıkları, enkaz ve eşya taşıma kamyonları, yıkım vinçleri, dozerler, ortalık toz ve duman.

Kısacası yaşama tutunanlar, acı içinde umut arayanlar.

Aile yakınlarını, komşularını, hemşerilerini ve müşterilerini bekleyenler. Acılı ve yorgun depremzedelerin yaşamsal mücadelesi.
Ayrıcalıklı coğrafyanın kültürel ve demografik çeşitliliğin harmanlandığı yerleşmelerin ruhu kaybolmuş.
Yıkılan yapılar küçük ve büyük mekânsal boşlukları, yıkılan umutlar ise zihinsel boşlukları yaratmış.
Kısacası, bölgede dün ve bugün arasında dondurulmuş zaman diliminde enkaz altındaki yakınları için umutlu bekleyişlerin yerini acı ve çaresizlik almış.
Gelen ve gidenlerin coğrafyasında umutlu bekleyiş “toprak çeker, gelmeye çalışırlar” söylemi ile anlamlı hale geliyor.
Bölge insanında yaşanmışlıklara ve zorluklara rağmen umut var.
Suyla gelen kültürlerin bereketli ve birikimli coğrafyasında binlerce yıllardır kurulan ve yıkılan katmanlaşmış uygarlıkların izleri ise umudun en önemli göstergesi.

Ali Faruk Göksu

 

 

Kategori

Eğitim, Vizyon