24943
portfolio_page-template-default,single,single-portfolio_page,postid-24943,stockholm-core-2.2.9,select-theme-ver-8.8,ajax_updown,page_not_loaded,,qode_menu_,wpb-js-composer js-comp-ver-7.6,vc_responsive

Planlama Yazıları

Son yıllarda yaşadığımız salgın, depremler, iklim değişikliği gibi olağan dışı süreçler ve etkileri neleri değiştirecek? Ekonomik, siyasal, sosyal ve mekansal sistemler değişecek mi? Değişirse eğer, nasıl değişecek? Yoksa bir şeyler, daha öncesinde de olduğu gibi unutulacak mı? 1999 depremi, 2020 virüs salgını, 6 Şubat 2023 depreminin etkileri bu sorulara yanıt verilebilir mi?

17 Ağustos 1999 depreminin kırk beş saniye süren acı bilançosu, resmi rakamlara göre 18.000 can kaybı, 24.000 yaralı idi. 6 Şubat 2023 bölge depreminde ise yaklaşık 285.000 yapının yıkılması sonucunda 50.000
üzerinde can kaybı yaşandı. Yani, 2020 korona virüs salgınının ülkemizde neden olduğu can kaybının, kat kat fazlası son depremde saniyeler içinde gerçekleşmişti. İkisi ulusal, diğeri küresel risklerin etkilerinin olumsuz gücü ve çözümleri karşısında kalınan çaresizlik, birey ve kurumların davranış biçimlerini sorgulanır hale getirdi.

1999 ve 2023 depremleri ile olası İstanbul depremi, kentleşme politikamızı, planlama sistemimizi ve yapı risklerimizi kısaca kentlerimizi yeniden tartışılır hale getirdi. Tehdit çok büyük, kentlerimizin dayanıklı
hale getirilmesi için yapı risklerinin azaltılması, açık alanlarımızın artırılması öncelikli olmak üzere acil yapılması gerekenler var.

 

Planlama Yazıları, Ali Faruk Göksu, 2024

Kategori

Atölye, Eğitim, Etki, Tasarım, Vizyon, Yöntem

Etiketler

Ali Faruk Göksu, Faruk Göksu, kentsel dönüşüm, Planlama